Artan enflasyon ile birlikte endüstriyel faaliyetler ve tüketici talebi artarken, pandemi dalgasının olumsuz etkileri de görülmeye devam ediyor. McKinsey & Company Rapor, Temmuz 2021.
COVID-19’un etkileri, virüsün Delta varyantının daha fazla ülkeye yayılması ve resmi olarak kaydedilen toplam vaka sayısının günde yarım milyonu geçmesiyle daha da kötüleşti. Son 4 haftada, küresel olarak aktif vakalar 11,3 milyondan 14,1 milyona yükseldi. Artan ölüm sayısı bir önceki dalganın en yüksek rakamının (Nisan ayı) yaklaşık üçte ikisi kadar daha yüksek. Batı ülkelerindeki daha fazla aşı bulunabilirliği, yeniden başlayan kısıtlamaların bir önceki döneme göre daha az olacağı umudunu arttırdı. Bununla birlikte, sağlık yetkilileri ve hükümetler, aşı karşıtı insanların aşılanmalarını sağlamak için çalışmalar yapıyor. Fakir ülkelerde ise aşı miktarları çok daha az ve nüfusun büyük bir bölümü çok az korunuyor.
Son pandemi dalgasının küresel ekonomi üzerindeki etkileri görülmeye başladı. Önceki aylara göre piyasalar yeniden açıldığı için, ekonomik veriler genel olarak olumlu. Yılın ikinci çeyreğinde, ABD ekonomisi pandemi öncesi gelişimine geri dönerek yıllık %6,5 oranında arttı. Aynı dönemde Çin ekonomisinin yıllık büyüme oranı %7,9 oldu. Büyümenin sebebi tüketici talebinin geri dönmesinden kaynaklanıyor. Tüketici güven göstergeleri küresel olarak artış trendinde. Ayrıca perakende harcamaları salgın öncesi seviyelerine ulaştı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde satışlar Haziran’da %0,6, Avrupa Birliği ülkelerinde Mayıs’ta %4,6 arttı. Her iki sonuç da beklentilerin üzerinde. Benzer eğilimler Brezilya ve Rusya’da görülmektedir. Çin’de perakende satışlar Haziran ayında %12,1 arttı.
Üretim sektörü bu sürece liderlik ediyor. Onu hizmet sektörü takip ediyor. Küresel satın alma endeksi (PMI) bir yıldır artmakta ancak son 4 ayda daha hızlı bir ivme ile artarak Mayıs’ta 56’ya, Haziran’da 55.5‘e ulaştı. Aynı şekilde, küresel hizmet sektörü PMI Mayıs’ta 59,6’ya, Haziran’da ise 57,5’e ulaştı. Bu değerler, son 10 yılda görülen en yüksek küresel PMI rakamları. Hindistan dışında tüm bölgelerde bu büyüme rakamları görülmektedir.
MacKinsey Company Report July 2021
Özellikle arz darboğazları açılmaya devam ederken ticaret ivmesi artmaya devam ediyor. CPB World Trade Monitor’ e göre, Mayıs’ta (aylık %-0.3) , Nisan’da (-%0.1) ve Mart ayı şimdiye kadar görülen en yüksek değerler. Konteyner Verim Endeksi rekor kırarak, Mayıs’ta 2.3 puan arttı ve 128.6’ya yükseldi.
Artan konteyner trafiği büyümesinin ana kaynağı Çin’deki limanlar. Mayıs ayında alınan ticaret verilerinde aylık düşüşler olsa da 12 aylık rakamlar ortalama eğilimin üzerinde.
Bir önceki GEI raporunda belirtildiği gibi, enflasyon artıyor, yenilenen ekonomik faaliyet, hükümet teşvikleri ve 2020’deki pandemi kısıtlamalarından kalan arz sapmaları ile canlanıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde tüketici enflasyonu son zamanlardaki yüksek yakıt fiyatları nedeni ile Haziran’da %5,4’e yükseldi (%5,0) Mayıs ayında), Tüketici enflasyon oranı Brezilya’da (%8.4), Hindistan’da (%6,3) ve Rusya’da (%6,5). Euro bölgesi %1.9 ve Çin’de %1.1 merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde gerçekleşti. Üretici fiyat endeksleri de nadir görülen yüksekliklere tırmandı .
OPEC-artı ülkeler tarafından yakın zamanda yapılan bir anlaşma, son zamanlarda varil başına 75 dolar civarında seyreden petrol fiyatlarını gevşetmeye yardımcı olabilir. Emtia ve endüstriyel metallerin fiyatları da pandemi öncesi dönemdeki fiyatlara kıyasla aynı şekilde yüksek, ancak bunlar son haftalarda çok az değişti.
Brezilya ve Rusya’da merkez bankaları faiz oranlarını sırasıyla %4,25’e ve %6,5’e yükselterek enflasyon artışına yanıt verdi. Temmuz ayı sonundaki toplantıda, ABD Merkez Bankası sıfıra yakın faiz politikasını (%0-0,25) yükseltmekten kaçındı ve sadece ekonomi güçlenmeye devam ederse tahvil alım programını azaltma olasılığını önerdi. Bu arada Çin Halk Bankası, tüm bankalar için zorunlu karşılık oranını düşürerek politikasını gevşetti ve potansiyel olarak 1 trilyon RMB likidite serbest bıraktı.
Enflasyon, işsizlik oranının %14,7 ile tarihinde en yüksek seviyesinde kaldığı Brezilya’da ekstra sıkıntıya neden oldu. Diğer yerlerde, resmi işsizlik oranları Rusya’da ve Euro Bölgesi’nde düştü, burada %7,9’luk genel oran Hollanda’da (Haziran’da %3,2) ve Almanya’da (Mayıs’ta %3,7) düşük oranlar var iken Fransa, İtalya ve İspanya’da çok daha yüksek oranlara ulaşıyor. ABD’de resmi işsizlik oranı pandemi öncesi %3,5’in üzerine çıkarak %5,9’a yükseldi.
Mali piyasalarda, hisse senedi endeksleri Temmuz’da bir çalkantı yaşasa da, ay sonunda Haziran’da elde edilen kazançlar geri geldi; ABD, Avrupa, Brezilya ve Hindistan’daki hisse senedi endeksleri rekor seviyelere ulaşmaya devam ediyor. Volatilite endeksleri son haftalarda aşağı yönlü bir seyir izledi. ABD doları diğer para birimlerine karşı değer kazandı; Brezilya parası Haziran ayında değer kaybetse de yeniden değer kazanmaya başladı.
Son olarak, iklim değişikliğinin insan yaşamına ve ekonomik faaliyetlere yönelik tehditleri, son zamanlarda fazlasıyla yaşanmaktadır.
Yalnızca Haziran ve Temmuz aylarında, aşırı yağışlar ve yıkıcı sel Batı Avrupa’yı ve Orta Çin’i vurdu, Hindistan ve Filipinler’de alışılmadık derecede hasar veren muson yağmurları yağdı ve şiddetli kuraklık ve devasa orman yangınları Kuzey Amerika’nın batısını yeniden etkisi altına alıyor. İklim bilimcileri önümüzdeki 10 yılda daha sık ve şiddetli doğa olaylarının olacağını uyarıyor.